Hayat döngüsü hep bir koşturmadır. Öğleden sonra başlar “of çok uykum geldi” nidalarının saatleri. Ofiste, evde, okulda hep bir uyku hali mevcuttur. Yazın serin bir yatağın, buz gibi çarşafın ve yastığın; kışın da sıcacık bir yorganın hayalidir öğleden sonralarımıza el koyan. Ya geç yatarız, erken kalkarız ya da çok uyuruz hep bir şekilde uykumuz olur. Sonuçta uyku uykunun mayasıdır derler. Aslında sürekli uykumuzun olması uyku saatimizle, uyuduğumuz yatakla, oda sıcaklığıyla ve ışıkla alakalı. Peki, ömrümüzün 3’te 1’ini uyuyarak geçirdiğimiz halde uyku hakkında ne kadar bilgimiz var?

Siz uyku halindeyken vücudunuz, hücre yeniliyor, beyninizi şarj ediyor, büyüme hormonu gibi önemli hormonları salgılıyor.

İnsanların, bebekken 16 saat, 3-18 yaş arası 10 saat, 19-55 yaş arası 8 saat, 65 yaş sonrası da 6 saat uykuya ihtiyaçları var.

Toplumun yüzde 12’si siyah beyaz rüya görüyor ancak bu oran eskiden çok daha fazlaydı, renkli televizyonların hayatımıza girmesinden itibaren hızla düşmeye başladı.

Görme engelli insanlar da rüya görebilir ancak Tek farkla. Görüntü yok, ses var. Görüntü yok, koku var. Dokunuş var.

Aç ve uykusuz kalsanız, önce uykusuzluktan ölebilirsiniz. Açlıktan ölmek 2 haftayı bulurken, 10 gün uykusuz kalmak sizi öldürebilir.

Az uyku sizi daha aç hissettirir. Bu yüzden az uyuyanlar daha hızlı kilo alır.

Uykusuzluk, vücudun acı sinyallerini kötü etkiler ve normalden çok daha şiddetli acı hissedersiniz.

Uzun süre uykusuz kalanların çoğu halüsinasyon, paranoya, görme bozukluğu, konuşma zorluğu ile hafıza kaybı ve konsantrasyon güçlüğü yaşamaktadır.

Birine tıbbi olarak uyanık demek çok zor. Çünkü insanlar gözleri açık da olsa kısa aralıklarla, hatta bunun farkına bile varmadan sık sık uyur.

1998 yılında, insanın sırt bölgesindeki eklemler ile beynin uyku lobu arasında ilişki olduğu keşfedildi.

1989’daki Exxon Valdez petrol kazası, Challenger mekiğinin düşmesi ve Çernobil faciasının uykusuzluktan kaynaklanan hatalar sonucu oluştuğuna inanılıyor.

Bazı bilim insanları, uzun süreli hafızamızdaki deneyimlerimizi sabitlemek için rüya gördüğümüzü söyler. Bazıları da ancak unutmaya çalıştığımız şeylerin rüyasını gördüğümüzü düşünür.

Uyku hakkında bildiklerimizin çoğu, son 25 yılda öğrendiklerimizden oluşuyor.

24 saat kesintisiz internet imkanı, şu an uyku düzeninin önündeki en büyük tehdit olarak görülüyor.

Uyku hakkında pek çok bilgi edindik. Peki iyi bir uyku için neler yapmalıyız?

Cep telefonunuzdan, el bilgisayarınızdan veya başucunuzdaki dijital saatten yayılan mavi ışıkların Yatak odanızda olmaması gerekir. Mavi ışığı oluşturan kısa dalga boyu uykunuzu engelleyebilir.

Gündüz saatlerinde kestirmek gece uykunuza engel olabilir. Eğer mecbur kalırsanız kısa tutun, 20 dakikayı geçmeyin.

Yatağa yattıktan sonra saati kontrol etmeyin. Sabaha ne kadar süre kalmış olmasını düşünmek uykunuzu kaçırabilir. Alarm saatinizi göremeyeceğiniz bir yere koyun.

Düzenli egzersiz yapmak uyku kalitenizi artırabilir. Ancak uyku saatinden 3-4 saat öncesinde ağır spor yapmayın. Egzersiz sonrası yaşanan enerji artışı uykunuzu engelleyebilir.

Kaliteli uyku uyumak istiyorsanız nasıl yattığınız da önemlidir. Yattığınız pozisyon güzel bir uyku uyuyabilmenizi sağlayacaktır.

Kahve sabah saatlerinde iyi bir içecek olabilir ancak öğleden sonra kafeinli içecekler ve yiyecekler tüketmeyin. Kafein güçlü bir uyku kaçırıcıdır ve örneğin çikolatada bulunan az miktarı bile uykunuzu bölebilir.

Kaliteli bir uyku kaliteli bir yastıktan geçer! Düzgün nefes alabilmek, iyi bir uyku uyumanızı sağlayacağı için yastık seçiminizin de doğru olması gereklidir. Kolayca nefes alıp verebileceğiniz bir yastık tercih etmelisiniz.

En önemlisi Tüfenkçi Mobilya dan bir yatak alın. Hayatınızın en rahat ve derin uykusuna kavuşun. Rahatsız bir uykunun getirdiği tüm ağrılardan ve yorgunluktan kurtulun. Sabahlarınıza zinde ve huzurlu başlayın.

TÜFEKÇİ MOBİLYA’da mutlaka size uyacak bir yatak vardır.